![]() |
Tweet |
Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 9. Olağan Toplantısı’nda yapay zeka ile ilgili değerlendirmelerde bulunan ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özbek, yapay zekanın artık sadece teknoloji firmalarının değil; işletmelerin, girişimcilerin, kamu kurumlarının ve bireylerin de vazgeçilmez bir aracı haline geldiğini belirtti. Akıllı şehirlerde bu teknolojik ilerlemeler sayesinde yalnızca altyapının değil, yaşam kalitesinin de yeniden tanımlandığı bir modele dönüşmeye başladığını belirten Özbek, “Türkiye’de bu alanda bilim insanlarımız ve başarılı girişimlerimiz olsa da, küresel sıralamalarda henüz hak ettiğimiz yerde değiliz. IMF’in Yapay Zeka Uyum Endeksi’nde 50. sıradayız. Akıllı şehirler sıralamasında Ankara 98., İstanbul ise 111. sırada yer alıyor. Bu tablo bize gösteriyor ki, açıklanan teşvik paketlerine rağmen daha kararlı ve cesur adımlar atmak zorundayız” açıklamalarına yer verdi.
YAPAY ZEKA YASA’SI HALA BEKLEMEDE
Başkan Özbek, bir yıl önce Meclis’e sunulan Yapay Zeka Yasası’nın hala beklemede olduğunu belirterek, “Bu durum, alana dair düzenleyici çerçevenin netleşmediğini ve atılması gereken adımların önemini ortaya koyuyor. Bugün ‘akıllı şehir’ kavramı yalnızca akıllı kavşaklarla sınırlı değil. Açık veri sistemleri, çevresel sürdürülebilirliğin ötesine geçerek sanayi, ticaret ve turizmi dönüştürüyor. Akıllı lojistik çözümler, KOBİ’lerin verimliliğini artırıyor. Japonya’nın ‘Toplum 5.0’ vizyonunda olduğu gibi, insan odaklı teknoloji politikaları artık bir tercih değil, bir zorunluluk” ifadelerine yer verdi.
BÜYÜMENİN NİTELİĞİNİ SORGULAMALIYIZ
“Yerel yönetimlerin merkezi bütçedeki payı sadece yüzde 4. Bu tabloyu değiştirmeden yerel kalkınma, inovasyon ve demokratik katılım sağlanamaz. Yerel ekonomi, yerel demokrasi ve yerel inovasyon bir bütün olarak düşünülmelidir” diyen Özbek, “Antalya özelinde de bu başlıklar büyük önem taşıyor. Şehrimizin ekonomisi büyüyor. Ancak bu büyümenin niteliğini sorgulamalıyız. Küçük ölçekli işletmelerin sayısı artsa da orta ve büyük ölçekli firmalar aynı hızda gelişemiyor. Oysa sermayesi güçlü, dijital dönüşüme ve yapay zekaya yatırım yapan firmalar hem daha hızlı büyüyor hem de küresel pazarlarda daha etkin olabiliyor” sözlerine yer verdi.
YENİ BÜYÜME MODELİNE İHTİYAÇ VAR
Başkan Özbek, teknolojiye dayalı kalkınmanın yalnızca vizyonla olmayacağını, ekonomik istikrar, sağlıklı bir inovasyon ortamı, kurallara dayalı yönetim ve erişilebilir finansmanın da şart olduğunu söyledi. Özbek, “Antalya bugün turizm ve ticarette belirli bir seviyeyi korusa da istihdam artmıyor, ihracat üç yıldır yatay seyrediyor. Tarımda ve inşaatta yeni yatırımlar ciddi biçimde yavaşlamış durumda. İstihdamdaki bu durağanlık, kayıt dışı ekonomi ve iş gücü kayıplarıyla birleşince verimlilik düşüyor. Finansmana erişim zorlaştıkça bireyler ve işletmeler kredi kartlarına yöneliyor. Takibe düşen kredi oranlarındaki yaklaşık %200’lük artış, ekonomideki kırılganlığı açıkça gösteriyor. Tüm bu veriler bize net bir mesaj veriyor: Yeni bir büyüme modeline ihtiyaç var” sözlerini kaydetti.
GELECEĞE YÜRÜYEN BİR KENT OLMALIYIZ
Antalya’nın geleceğinin; akıllı şehircilik, yaratıcı ekonomi ve döngüsel üretim modeliyle şekillenmesi gerektiğini dile getiren Özbek, “Bunun için yapay zeka yalnızca makineleri değil, bizleri de daha akıllı ve stratejik kılmalıdır. Çünkü akıllı şehir, sadece teknolojiyle değil; katılımcılıkla, sosyal adaletle, fırsat eşitliği ve şeffaflıkla mümkün olur. Sosyal girişimlere, yeşil dönüşüme ve inovasyona alan açarken; tarihini, kültürünü ve doğasını da koruyarak geleceğe yürüyen bir şehir olmak zorundayız” açıklamasında bulundu.