![]() |
Tweet |
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun değişmesini protesto eden KESK adına açıklama yapan Dönem Sözcüsü İlhan Karakurt, ‘’Dün Ankara’nın göbeğinde, TBMM’in yakınında öğretmenlere, sendika ve konfederasyonumuzun yöneticilerine çetelere, mafyalara, rantçılara, depremde on binlerin ölümüne neden olan müteahhitlere kurulmayan barikatlar kuruldu, yasaklamalar getirildi. Defalarca TBMM Meclis parkına kadar yürüyüp parkta açıklama yaparak oturma eylemi yapacağımızı, eylemimizin tamamen barışçıl ve demokratik olduğunu ifade etmemize rağmen güvenlik güçleri iktidarın talimatıyla binlerce güvenlik gücünü karşımıza dikerek yasaklamada ısrar etmişlerdir. Anayasal hakkını kullanmak, ülkemizi karanlığa sürükleyecek Öğretmenlik Meslek Kanunu yasa tasarısına karşı tepkisini ifade etmek isteyen Eğitim SEN ve bağlı sendikalarımız yönetici ve üyeleri, konfederasyonumuz Yürütme Kurulu üyeleri Ankara’nın mafyanın çiftliği haline gelmesine seyirci kalan güvenlik güçlerinin gazlı, coplu, tekme tokatlı saldırısına uğradı’’ diye konuştu.
‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ’
‘’Başka bir sendikanın yürüyüşüne olması gerektiği gibi izin veren güvenlik güçleri sendikamız Eğitim SEN’in yürümesini ve basın açıklamasını ise çoğunluğu sendika MYK üyelerimiz, yöneticilerimiz olmak üzere 11 arkadaşımızı darp edip gözaltına alarak engellemiştir’’ diyen Karakurt, ‘’Sendikal ayrımcılık yapıldı. Konfederasyonumuz yürütme kurulu üyeleri, Sendikalarımız yönetici ve üyeleri yerlerde sürüklenmiş, hedef alınarak gözlerine gaz sıkılmıştır. Bu durum başta anayasanın 10 maddesi olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin polis zoru ve şiddetiyle ortadan kaldırılmasıdır. Ülkemizi sendikal hakların kullanımında dünyada en kötü 10 ülke listesine sokanlar bu yasaklama ve saldırıyla eleştirilerin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ispatlamışlardır. 9 Temmuz’da Ankara Kızılay’da iktidarın eğitim ve bilim emekçilerine, sendikamız Eğitim SEN yönetici ve üyelerine yapılan saldırıyı ve demokratik haklarımızı kullanmamızı engellenmesini şiddetle kınıyoruz. Saldırıyı gerçekleştiren, haklarımızı kullanmamızı engelleyenler ve sendikal ayrımcılık suçunu işleyenler hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı ifade etmek istiyoruz’’ dedi.
‘SESSİZ KALMAYACAĞIZ’
Yaşanan saldırıların ve yasaklamaların mücadelelerinden bir adım olsun geri adım attırmayacağını ifade eden Karakurt, ‘’Toplumsal ilişkileri ve geleceğimizi kendi ideolojik referanslarına göre şekillendirmeyi hedefleyen Öğretmenlik Meslek Kanununu sessiz sedasız Meclis’ten geçirmek istiyorlar. Sendikamız Eğitim SEN Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) gündeme getirildiği günden bu yana teklifinin tehlikelerine ve iktidarın teklifle neleri hedeflediğine dikkat çekmektedir. İktidara ve Milli eğitim Bakanlığına uyarılarda bulunmaktadır. Öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmemekte, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldırmaktadır. Eğitim emekçilerinin özlük haklarını zayıflatmakta, ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştirmektedir. Eğitim emekçilerinin kazanılmış haklarını önemli oranda ortadan kaldırmakta, eğitim fakültelerinden mezun olmayı öğretmenliğe atanmada bir ayrıntı haline getirmektedir’’ diye konuştu.
ÖMK’YI DERHAL GERİ ÇEKİN!
Karakurt, ‘’Gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsanız, ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ metnini esas alın. 5 Ekim 1966 yılında kabul edilen ve Türkiye tarafından da onaylanan bu tavsiye kararı, öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik olarak bugüne kadar atılmış en önemli ve kapsamlı adımdır. Bu metin dikkate alınmadan hazırlanan bir Meslek Kanununu kabul etmemiz mümkün değildir. Gelin tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmeyi amaçlayan öğretmenlerin haklarını koruyacak, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanununu hep beraber hazırlayalım. Gelin nitelikli eğitim için, öğretmenler kadar emeği olan idari ve teknik personel, yardımcı hizmetliler sınıfı ve 4-B statüsünde çalışan eğitim emekçilerinin hakları ve taleplerini içerikte bir kanun hazırlayalım. Anayasal hakkımızı kullanmamızı engellemekten, sendikal ayrımcılığı derinleştiren uygulamalardan, sendikal hak ihlallerine her gün bir yenisini eklemekten vazgeçin. 9 Temmuz’da tüm bu suçları işleyen güvenlik güçleri ve yetkilileri hakkında derhal soruşturma açılmasını sağlayın. Bir kez daha sendikal haklarımızın, anayasal güvence altında olan temel hak ve özgürlüklerimizi kullanmamızın engellenmesini, arkadaşlarımıza şiddet uygulanmasını, darp edilerek gözaltına alınmalarını kınıyor, protesto ediyoruz. Emek ve demokrasi güçlerini yasa tasarısı görüşmeleri boyunca devam edecek eylem ve etkinliklerimize güç vermeye ve dayanışmaya davet ediyoruz’’ ifadelerini kullandı.
İlayda ZEYBEK