![]() |
Tweet |
6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler, Türkiye'yi derinden sarsmıştı. 11 kenti enkaza çeviren bu felaket, 50 binden fazla insanın yaşamını yitirmesine, yüz binlercesinin yaralanmasına ve milyonlarca insanın evsiz kalmasına neden olmuştu.
Deprem Değil, Bilimden Uzak Planlama Öldürür
Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi, depremin yıl dönümünde bir açıklama yaparak, bilimsel planlama ve denetimli yapılaşmanın hayati önemine dikkat çekti. Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğinin unutulmaması gerektiği vurgulanarak, geçmişte yaşanan Erzincan (1939), Marmara (1999) ve Van (2011) depremlerinin ardından yapılan hataların 6 Şubat felaketiyle tekrarlandığı ifade edildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Bu felaket, sadece doğal bir afetin değil, aynı zamanda yıllardır süregelen yanlış kentleşme politikalarının, plansız büyümenin, denetimsiz yapılaşmanın ve bilime kulak tıkanmasının bir sonucudur. Bilim insanları, şehir plancıları ve mühendisler yıllardır uyarılarda bulunmuş, ancak bu uyarılar göz ardı edilmiştir. Sonuç olarak, 6 Şubat sabahı ülkemiz en ağır bedeli ödemiştir."
"Şehirlerin Planlanması Hayati Öneme Sahip"
Şehir Plancıları Odası kentlerin yalnızca konut yığını olarak değil, insan odaklı, dirençli ve güvenli bir şekilde planlanması gerektiğine dikkat çekerek, şu önerileri sundu: “Kentsel dönüşüm ve yeniden inşa süreçlerinde kısa vadeli çözümler yerine, uzun vadeli, bütüncül ve yerel dinamiklere uygun planlar yapılmalı.Tüm yapı projeleri, detaylı jeolojik ve jeoteknik etütler ışığında değerlendirilmeli ve riskler minimize edilerek sürdürülebilir yapılaşma sağlanmalı” ifadelerine yer verdi.
Şehirlerin gelişiminde ekonomik ve siyasi çıkarlar yerine, kamu yararı gözetilmeli; doğal alanlar, sosyal
yaşam alanları ve kültürel miras korunması gerektiği belirtilen açıklamada, “Şehir planlama süreçleri şeffaf
hale getirilmeli, karar alma mekanizmaları demokratik ve katılımcı bir şekilde yeniden yapılandırılmalı.
Depremzedelerin mülkiyet hakları korunmalı, kentsel dönüşüm politikaları rant odaklı değil, toplum
yararına şekillendirilmeli” denildi.
Antalya için halen geç değil
Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi: “İmar afları ve yapı denetim süreçleri bilimsel verilere
dayanarak yeniden gözden geçirilmeli ve usulsüzlük yapan tüm paydaşlar adil yargılanmalı. Kentlerin olası
afet risklerine karşı hazır hale getirilmesi için kapsamlı afet politikaları hayata geçirilmeli."Kaybettiğimiz
on binlerce vatandaşımız için, hayatta kalan ama evini, kentini, anılarını yitiren milyonlar için, gelecekte aynı
acıları yaşamamak adına meslek onurumuz ve vicdanımızla mücadelemizi sürdüreceğiz."
Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi, Antalya'nın da olası bir büyük deprem tehdidi altında olduğuna işaret ederek, kent bütününde kapsamlı analiz ve tespitlerin hızla tamamlanması gerektiğini belirtti. Açıklamada, Antalya için kapsamlı bir Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi'nin acilen hazırlanması gerektiği vurgulandı.
Haber: Aynur GÜNEŞ