Bugun...
SON DAKİKA

ANTROPOSENTRİK DİL ANLATIM METODU VE KURAN-I KERİM*

 Tarih: 19-08-2024 11:55:00
Mehmet TÜRKER

Antroposentrik; insanı merkeze alan, insanın duygu ve düşüncelerini göz önünde bulunduran, olayları ahlaki açıdan değerlendirerek insanın mutlu olmaya yönelik hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı olmayı ifade eden bir kavramdır. Kur’an’daki mesajların odak noktasında da insan ve insana ait unsurların yer aldığı söylenebilir. Allah, mesajlarını insan zihninde anlaşılabilir kılmak için iletilerini gönderdiği insanların sosyokültürel ve dilsel özelliklerini dikkate almıştır. Belirli bir süreç sonunda “insanlara mesajlarını göndermeyi tamamlayan Allah” , göndermiş olduğu son mesajda bir taraftan mevcut muhatabının zihin dünyasına hitap ederken diğer taraftan vahyin gelecekteki muhtemel muhataplarına yönelik mesajları da içerisinde barındıracak şekilde Kur’an’ı inşa etmiştir.

Bu anlamda Allah’ın, mesajlarını iletirken antroposentrik bir anlatım biçimini kullandığı söylenebilir. Antroposentriğin genel anlamda iki tur yaklaşımla şekillendiği görülmektedir. Bu anlatım üslubundan biri, vahyin indiği dönemin şartları içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini ileri suren “tarihselcilik yöntemi iken diğeri ise; edebi acıdan Kur’an’ın, tarihselliğinin yanı sıra zaman üstülük özelliği ile indiği çağı aşarak günümüze hitap ettiğini düşünen “evrenselcilik” yaklaşımıdır. Zıhar, lian, haram aylar, ganimet paylaşımları vb. sosyal olaylara getirilen yerel çözümlerle beraber kölelik, dinde kadınların konumu, sınıfsal yapılar gibi adalet acısından sorun oluşturduğuna inanılan sosyal konularla ilgili Kur’an’daki birçok anlatımın tutarlı bir şekilde değerlendirilebilmesi için bu yaklaşımlara değinmek yararlı olacaktır.

Tarihselcilik, Kur’an’ın amaçlarının doğru anlaşılması için vahyin indiği döneme ve bağlama gidilmesi gerektiği, ilk muhatapların Kur’an’ı anlama biçimlerinin en doğru anlama bicimi olduğu, bu nedenle olayların meydana geldiği dönemin koşulları göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiği ve buğun için yanlış görülen uygulamaların o dönem şartlarında doğru olabileceği şeklindeki argümanları ileri suren bir metodolojik perspektiftir. Bu anlayış ayrıca insan yapısının değişebilir bir özelliğe sahip olması, geçmişte yaşanmış olayların, yaşanılan cağın gerçeklerinden veya doğrularından hareketle doğru/yanlış değerlendirmelerinin yapılamayacağını ve hiçbir metnin tarih üstu olarak algılanamayacağını savunmaktadır.

Kur’an’ın da tarihsel bir metin olması dolayısıyla gerek Allah ile ilgili olan ifadeler ve gerekse birçok sosyal olgunun Kur’an’da tarihselliğe ait özelliklerle ele alındığı görülmektedir. Kur’an’da kullanılan tarihselci anlatım tarzının, diğer ilahi bir metin olan İncil’de de benzer şekilde kullanıldığı görülür. Her iki ilahi metinde de Tanrı ve Tanrı’nın kudreti daima on planda tutulmuştur. Tanrı’nın ve kudretinin insan zihni üzerinde güçlü etki bırakacak şekilde anlatılmasını sağlamak için her iki ilahi kitabın da Tanrı’yı, o dönemin otoritesini temsil eden “kral” sembolü ile özdeşleştirdiği ve kudretini ise kurgusal bir teşbih ile kralın mülkü olarak kabul edilen “ülke üzerindeki tasarruf Yetkisi”ne benzettikleri görülmektedir.  Kur’an’da Allah’ın, kendi otoritesini ifade ederken ortaya koyduğu bilgilerin krallara ait özellikler olduğu görülmektedir. “Mülkte tek yetki sahibi olması”, “tahtın/arş sahibi olması”, “hakimiyet sahibi olması”, “birçok yetkin meziyeti nefsinde barındırması” gibi özelliklerle şekillenen Allah’ın otoritesi, tarihsel bir örnek ve edebi bir sembol olan kralın/melik otoritesi ile benzeşim kurularak anlatılmıştır. İslam inancının merkezini oluşturan Allah ve otoritesi, tarihsel bir metafor kullanılarak anlatılırken verilmek istenen diğer mesajlar da yerel/ tarihsel anlatımlar içermektedir. Bu anlamda “Kur’an metninin, Arap toplumu üzerinden örnekler veren ve sonraki nesiller için de “ve saire” diyen bir kitap olduğu söylenebilir.”

 

 

*Bu yazı: Dr / ÖĞRETMEN NEVZAT ÇİÇEK’in Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisinin 2022/2 ayında yayımlanan “KUR’AN’IN İFADE BİCİMLERİ: teosentrik, antroposentrik ve edebi sanat dili yaklaşımlarına yönelik bir sentez denemesi’’ adlı makalesinden alıntılanmıştır.

 

 

 

 

  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI