Bugun...

ŞEYTANIN DOSTLARI GÛLYABANİ VE SEL’ÛT İNANCI

 Tarih: 10-02-2025 16:02:00
Mehmet TÜRKER

İslam öncesi Arap toplumunun, Müslümanların ve Türk insanının hayal gücü yaşadıkları topraklar gibi geniştir. Kuranda ve sünnette olmamasına, varlığını kabul etmemesine ve bu inançların batıl olduğunu söylemesine rağmen farklı varlık tasavvurlarıyla süsledikleri masallarda, hikâyelerde ve sözlü geleneklerinde yer almaktadır. Bu gelenek içinde kötülük sembolü olan şeytana ait birçok masal ve hikâye üretilmiş ve birçok varlık ve figür hayal edilmiştir.

Şeytanla alakalı önemli figürlerden gûl ve sel’ût’tur. Gûl kötü ruh, ifrit, şeytan gibi kötü bir varlığı temsil eden ve çoğunlukla yılan veya canavar olarak tasavvur edilen bir varlıktır. İstediği zaman farklı hayvan formlarına girebilen bu varlık özellikle yolculuk yapanların karşısına çıkıp onları yediğine inanılmaktadır. Vücudu sarı ve kırmızı kıllarla kaplı, pis kokulu, ayakları ters, çölü ve mezarlıkları mesken tutmuş, geceleri ortaya çıkan ve insan yiyen mitolojik bir figürdür.

Gûlun her türlü şekle girebilme gücü olan fakat tüm şekillerinde kadın suretinde bulunan bir tür şeytan olduğunu; bedevilerin ve geçmişte bazı insanların onlarla konuşup, evlendiği nakletmektedir. Bir rivayete göre de gûl, ifrit ve cinler bir zamanlar insanlar gibi yeryüzünde yaşamış varlıklardır. Bunların temel özellikleri ise isimlerinin kesinlikle zikredilmemesi gerektiği aksi takdirde zikredenin karşına hemen çıkıvereceği inancı hâkimdir. Bu inanış günümüz Türk halk kültüründe de devam etmekte ve üç harfliler veya iyi saatte olsunlar gibi ifadeler çoğunlukla tercih edilmektedir.

Benzer bir başka mitolojik figür sel’ût ise halk hikâyelerinde anlatılan şekil olarak garip ve ürkütücü ama isteyince güzel alımlı bir kadın görünümünde olabilen, erkekleri kandırıp kendine âşık ettikten sonra onları yiyen bir tür dişi şeytan olarak tasavvur edilmektedir. Bu yaratığın hem suda hem çölde yaşayan vücudu siyah kıllarla kaplı, gözleri kırmızı, keçiye benzeyen bir şeytandır.

Sel’ût diğer şeytanlar farklı olarak çok büyük olduğu ve rüzgâra hükmederek insanları gök gürültüsü ile korkutacak güce hâkim olduğuna inanılmaktadır. Bunun dışında Cahiliye Arap ve Müslüman toplumunda benzer özelliklere sahip yarı insan yarı iblis çeşitli hayvan suretinde tahayyül edilen varlığına inanılan mitolojik bir karakter olan nesnas da bir tür maymuna benzeyen insanlara düşkün olan kimi rivayete göre de yakalayıp onunla birlikte olan veya insana zarar veren bir yaratıktır.

Dişi şeytan figürü kadim birçok gelenekte yaygın olarak yer almaktadır. Cahili Araplarda ve Müslüman ülkelerin bazı bölgelerinde de cinsiyetçi bir yaklaşımın tezahürü olarak görülebilecek dişi şeytan algısı kadınla ilişkilendirilmesi konusunda da kendini göstermektedir. Bazı Arapların ve Müslümanların da eşlerini zemmetmek için şeytan tabirini kullandığı nakledilmektedir. İnsanların veya toplumların birbirini aşağılamak veya belki de daha çok kötülüğünü ifade etmek için kullandığı bilinmektedir. Fazlaca yaygın olan bu yaklaşım günümüz insanının da tercih ettiği bir kullanımdır.

Cahiliye Döneminde ve günümüzde olduğu gibi birçok insan yukarıdaki inançların hiçbirinin kuranda ve sünnette olmaması rağmen en başta bilgisizlik olmak üzere çeşitli vehimlerinin sonucu olarak aynı şekilde yine şeytanları çeşitli hayvanlarla ilişkilendirilmiştir. Şeytanların başta yılan olmak üzere köpek, deve, inek, kuş, sürüngen, böcek neredeyse tüm hayvan suretinde göründüğüne inanılmaktadır. Çoğunlukla siyah rengin uğursuzluk getirdiğine inanan Cahiliye Arapları ve birçok milletler özellikle siyah renkli hayvanlara karşı daha acımasız olmuş ve öldürülmesi istenmiştir.

*Bu köşe yazısı Necmettin Erbakan Üniversitesi, Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı/Kelam Bilim Dalı Doktora Öğrencisi, Hünkâr DURMUŞ’ UN İLSAM Akademi Dergisinde (Nisan 2022) yayımlanmış İslam Öncesi Arap Toplumunda Şeytan Algısı adlı makalesinden alıntılanmıştır.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI