Bugun...
SON DAKİKA

İNSANLIĞIN GÖK CİSİMLERİYLE OLAN İMTİHANI

 Tarih: 13-05-2025 14:05:00
Mehmet TÜRKER

İnsanoğlu, hayatını sürdürebilmek amacıyla içinde bulunduğu varlık âlemini anlamlandırma ve konumlandırma gayreti içerisindedir. Zira insan, hayatta kalabilmek için bir taraftan kendi kabiliyetlerini keşfederek yapabileceklerini belirleme gereksinimi duyarken diğer taraftan içerisinde bulunduğu coğrafya, iklim ve mevsim şartlarını kavramaya ve bu şartlara göre karar verip hareketlerini tayin etmeye ihtiyaç duymaktadır.

 

İnsanın doğrudan temas ettiği dağ, su, ağaç, orman, rüzgâr, toprak gibi unsurlara ve bazı canlılara kutsiyet atfedildiği bilinmektedir. Bununla birlikte bilhassa görüş alanına giren fakat künhüne tam manasıyla vakıf olunamadığı için gizemini koruyan gök cisimlerinin kutsal bir yönü olduğu varsayılmıştır. Yerin gökyüzü tarafından yönetildiği gibi birtakım inanç ve kabullerden hareketle insanlık tarihinden itibaren gök cisimlerinin dini geleneklerde ayrı bir yeri hep var olagelmiştir. İnsan yaşamına olan tabii etkileri sebebiyle kadim toplumlardan bu yana gök cisimleri, gündelik hayatta olduğu gibi dini, edebi ve kültürel yaşamda da önemli yere sahip olmuşlardır. Toplumların tercih ve önceliğine göre bunlardan bazıları on plana cıksa da gözlemlenebilen gök cisimleri genel olarak ilgi odağı olma özelliğini korumuşlardır. İnsanlara semboller ve burçlar aracılığıyla yazılı mesajlar verdiğine inanılan yıldızların, her insanın bir yıldızı bulunduğuna ve doğumunda onunla birlikte doğup ölümünde de kayıp yok olduğuna ve kimi zaman da ölen insanın gökyüzünde yıldıza dönüştüğüne dair bir inanışa konu olması bakımından ayrı bir hususiyeti vardır.

 

Eski medeniyetlerin gökyüzü ile ilişkisi günümüzde olduğu gibi günün şartlarına ve ihtiyaçlarına göre tamamen bilimsel bir astronomi ve meteorolojiden ziyade inanç, mitoloji ve rituellerle temellendirilen dini bir görünüme sahiptir. Eski dönemler için tanrıların gökyüzünde meskûn olduğu; gök cisimlerinin tanrıları, gök olaylarının da tanrıların faaliyetlerini temsil ettiği; dünyanın gidişatının tanrılar tarafından tayin ve takdir edilip yıldızlara yazıldığı; insanın vazifesinin de yıldızları gözetlemek suretiyle bu manaları çözmek olduğuna dair yaygın ve müşterek bir inançtan bahsedilmektedir. Yeryüzünde gerçekleşen olay ve değişimlerin yıldızların konum ve hareketlerine göre zuhur ettiğine yönelik genel söylemin arka planında meleklerin yıldızları yönettiğiyle ilgili inançların etkisi olduğu da kaydedilmektedir. Bu inanca göre tanrı meleklerin, melekler yıldızların, yıldızlar da yeryüzünün hâkimi ve yöneticisi konumundadır.

 

Yağmurun yağıp yağmaması, gol ve nehir sularının yükselip azalması, hava şartlarının soğuyup ısınması, toprağın verim ve bereketinin azalıp artması, iklime bağlı olarak gerçekleşen değişimler, bitki örtüsünden kaynaklanan bölgesel farklılıklar, rüzgârın getirdiği olumlu-olumsuz sonuçlar, hastalıklar, kıtlıklar, doğal olayların/afetlerin yanı sıra dini, siyasi, toplumsal ve ekonomik gelişmeler gibi insan yaşamını doğrudan veya dolaylı etkileyen durumlar, kozmolojik tasavvurlara bağlı olarak gök cisimleriyle ilişkilendirilmiş ve bu
çerçevede belirli ritüeller geliştirilmiştir.

 

Bu isimlendirme, inanç, ritüel ve tanımlamalar toplumdan topluma değişkenlik gösterse de, en eski tarihten bu yana yıldızlara ve gezegenlere atfedilen insanın hayatına tesir etme inancının dünya genelinde geniş bir kabul görmesi, dikkatleri dini acıdan yıldızların nasıl tanımlanıp konumlandırıldığına sevk etmektedir. İnsanlar tarafından güç atfedilerek ilah konumuna çıkarılan gökyüzü varlıklarının durumu kuran-ı kerimde Araf Suresi, 54. Ayetinde şöyle tarif ediliyor: Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, Güneş'e, Ay'a ve yıldızlara Kendi buyruğuyla baş eğdirendir.

 

Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnızca) O'nundur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir. Bu köşe yazısı Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde görevli, ABDULCABBAR ADIGÜZEL’in Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisinde 2024yılında yayımlanan ‘’Gök Cisimleriyle İlgili Ayetleri İslam Öncesi Arap Kültür ve İnançları Çerçevesinde Okumak‘’ adlı makalesinden alıntılanmıştır.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI