Bugun...

GAYYA KUYUSUNDAN PARSEL PARSEL BEDAVA ARSA

 Tarih: 13-02-2025 12:49:00
Mehmet TÜRKER

 Allah-u Teâlâ’yı tanıyalım ve ona göre kulluk edelim diye indirilen kuran-ı kerimin ayetlerine baktığımız zaman mesajlarını çift taraflı verdiğine şahit oluruz. İster azap ayeti, ister mükâfat ayeti olsun mesajlar ana hatlarıyla iki taraflıdır. Herhangi bir ayet görünüşte inanmayanları hedef alırken diğer bir taraftan da ayetin aynı şekilde inananlara ayrı bir mesaj verdiğine şahit oluruz. Aynı şekilde inananlara hitap eden bir ayeti kerimenin diğer yönü ile kâfirlere de farklı bir mesaj verdiğini görürüz. Kuran-ı kerimin bu metodu apaçık bilinmesine rağmen insanların bir kısmı bu mesajları kendi nefsanî isteklerine delil olarak kullanmayı tercih etmişlerdir.

Allahın ayetlerini işlerine geldiği gibi anlama ve yorumlamanın en çarpıcı örneklerinden birisi bakara suresi 22. Ayettir. Bu ayette Allah-u Teâlâ "Ey İsrail oğulları! Sizlere ihsan ettiğim nimetimi ve sizi vaktiyle âlemdeki ümmetlere üstün tuttuğumu hatırlayın!" şeklinde buyuruyor. Bu ayette Allah-u Teâlâ Yahudilere geçmişte atalarına verdiği lütfü ve nimetleri hatırlatmasına rağmen onlar bu hitabı işlerine geldiği gibi anlamayı seçerek: Biz seçilmiş bir topluluğuz demeye başladılar.

Aynı şekilde Hıristiyanlarda geçmiş zamana ait bir kültürel hitap olan baba kelimesini mecaz anlamından ve bağlamından koparıp başta Hz İsa olmak üzere kendilerini Allahın oğlu olarak sınıflandırdılar. Sonrada Hz İsa’yı kendi günahlarına kefaret olması için çarmıha gerdiler.  Böylelikle onlarda Yahudiler gibi kural tanımaz bir hayatın ve bunun neticesinde günahları rahatlıkla işleyebilmenin kapısını aralamış oldular.

Oysa Hucurat suresi 13. Ayetinde ise "Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır" buyurarak, onların bu inançlarının uydurma ve Allahın bir emri olmadığını bildirmektedir.

Bakara suresi 80. Ayetinde ise Allah tarafından özel bir millet ya da ırk olduklarını savunanların düşüncelerin yanlış olduğu Yahudiler ve Hıristiyanlar özelinde şöyle anlatılıyor. Yahudiler, (aynı Hıristiyanlar gibi) (“İşlediğimiz günahların karşılığında cehennemde geçireceğimiz) sayılı birkaç gün dışında, bize asla ateş dokunmayacaktır! (Çünkü biz Allah’ın ayrıcalıklı kullarıyız, her türlü günahı işlesek de, sonunda cennete gireceğiz!”) dediler. Onlara de ki: “Bu konuda Allah’tan bir güvence mi aldınız —ki Allah asla sözünden caymaz— yoksa Allah adına bilgisizce sözler mi söylüyorsunuz?” şeklinde dile getirilir. 

Aynı hastalığın Müslümanlar arasında da mevcut olduğunu görürüz. Kimi Müslüman diğer insanlardan üstün yaratıldığı inancını ırkı üzerinden dillendirir. Kimi Müslümanlar ise deri rengi üzerinden üstünlük davası güder. Namazlı niyazlı takımı Müslümanlar ise, bu iddialarını cemaatleri ya da önderleri üzerinden üstün oldukları tezini savunurlar. Üstüne üstlük fırkay-i Naciye olmayı bir tek kendi cemaatlerine layık görürler. Diğer cemaat ve Müslümanlar mı? Yahudi ve Hıristiyanların yaptıkları gibi Onlarda geri kalan insanlara Cehennemden, hem de gayya kuyusundan parsel parsel arsa dağıtırlar.

Bu şekilde üstünlük iddiasında bulunanlara Kuran- kerimde verilmiş belki de en can alıcı ayet bakara suresinde 94. Ayette geçer. Bu ayette “Ayrıcalıklı millet” saplantısı içinde bulunan Yahudi, Hıristiyan, Müslüman bu düşüncede olan her kimse onlara de ki: “Eğer Allah katında âhiret yurdu ve cennet nîmetleri, iddia ettiğiniz gibi hiç kimsenin değil de, sadece sizin olacaksa ve bunda gerçekten samîmî iseniz, o zaman ölümü arzu etsenize! (Madem Allah katında ayrıcalıklı bir yere sahip olduğunuzu iddia ediyorsunuz, o hâlde neden ölüm denilince ödünüz kopuyor?) şeklinde buyrulmaktadır.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI