İnsanların İslam’a ve onun ilkelerine karşı olumsuz tavır almalarının en büyük etkenlerinden birisi Müslümanların Allahın ne dediğini anlamamalarından kaynaklanan düşünce ve bu yanlış düşüncenin Allahın emriymiş gibi yansıtılmasından kaynaklanmaktadır. Allahın meramının yanlış anlaşıldığı veya geleneğin şekillendirdiği konulardan biriside erkeğe üstünlük tanıdığı ve kadını dövme hakkı verdiği öne sürülen ayetlerden nisa suresinin 34. Ayetidir.
Her devirde Nisa suresi 34. ayeti hakkında sürekli tartışmalar yapılmıştır. Ayetin meali şöyledir: “Allah’ın, (iki cinse) birbirinden farklı özellik ve lütuflar bahşetmesi ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınlar üzerinde kavvâm / kayyumdur. Saliha kadınlar Allah’a itaatkârdır; Allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. (Evlilik hukukuna) başkaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarından ayrılın ve onları darp edin. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.” (en-Nisâ 4/34). Bu ayette, kadınların “nüşûz” etmeleri ihtimali ortaya çıktığında öğüt vermek, yataklarında yalnız bırakmak ve “ وَاضْرِبُوھُنَّ ” sözcüğü ile ifade edilen “darp etmek” gibi tavsiyeler yapılmıştır. Bu ayetteki “ وَاضْرِبُوھُنَّ ” sözcüğüne ilk dönemlerden itibaren “o kadınları dövün” anlamı verilmiştir. Ancak bu anlam, Kur’an’ın ortaya koyduğu kesin bir anlam değildir.
Bu sonuca ulaşmayı sağlayan bir takım etkenler vardır ve bunlar; devrin genel anlayışı, kültürü ve kadın algısıyla alakalıdır. Yaşadığımız çevrede de şahit olduğumuz gibi, çokanlamlı bir kelime olan “darabe” kelimesine “dövmek” anlamının verilmesi uzun yıllar benimsenmiş; hatta özellikle kadınların pek çoğu bu anlama, kocalarından dayak yiyerek Allah’ın rızasını kazanacakları inancıyla hiç ses çıkarmamışlardır.
Bu tavrın benimsenmesinde ayetin başındaki “kavvâm” kelimesinin, yönetici ve idareci olarak algılanmasının böylece erkeklerin kadınlar üzerinde yönetici ve onların üstünde bir yerlerde kabul edilmesinin de etkisi olmuştur. Aslında erkeklerin kadınlara kavvâm olması cinsiyetle alakalı bir durum değil evin işlerini üstlenme ile / kayyum olma ile ilgili bir durumdur. Zira kavvâm kelimesi “görev alma, hizmet üstlenme” gibi anlamlara da gelmektedir. Dolayısıyla bu ifadenin “yönetici” anlamı öne çıkarılarak “erkeğin kadın üzerindeki hâkimiyeti” veya “kadının yönetilmeye namzet bir varlık” şeklinde algılanması cahiliye dönemindeki erkeğin sosyal konumu ve statüsü ile alakalıdır.
Burada erkek, cinsiyetinden dolayı değil statüsünden dolayı kavvâm olarak nitelendirilmiştir. Ayetteki “mallarından harcama yapmaları sebebiyle” ifadesi de bu durumu ortaya koymaktadır. Bu durum, kadının dövülmesinin mubahlığı da dâhil olmak üzere erkeğe pek çok ayrıcalık ve üstünlüğün ve özellikle günümüzde kadın da statü olarak erkekle aynı hatta bazı ailelerde daha öncelikli bir konuma gelmiştir. Böylece kavvâmlık tarifi de erkeği ifade eden bir kavram olmaktan çıkmış, evin işlerini ve geçimini sağlayan kişiyi tanımlayan bir kavram haline gelmiştir. Hâsılı erkeğin kadın üzerinde tahakküm edici bir varlık olarak algılanmasına müsait olan ve gerçek hayatta da buna benzer örneklerin çokça görülmesine zemin hazırlayan kavvâmlığın ailenin hizmetini üstlenen kişi olarak anlaşılması daha uygundur. Bu anlam, kavvâm olmanın verdiği statüyle, yöneticisi olduğu kadını dövme yetkisinin erkekte olduğu şeklindeki algının ortadan kalkmasına katkı sağlayacaktır.
*Bu yazı Siirt Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Tefsir Anabilim Dalı, Öğr. Üyesi Dr. Abdulkadir KARAKUŞ’un e-Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi/ Aralık-2019 Cilt:11 Sayı:3 de yayımlanan çokanlamlı kelimeler içeren ayetlerde bağlam ve anlam ilişkisi: nisâ suresi 34’üncü ayetin anlamı adlı makalesinden alıntılanmıştır.
İnsanların İslam’a ve onun ilkelerine karşı olumsuz tavır almalarının en büyük etkenlerinden birisi Müslümanların Allahın ne dediğini anlamamalarından kaynaklanan düşünce ve bu yanlış düşüncenin Allahın emriymiş gibi yansıtılmasından kaynaklanmaktadır. Allahın meramının yanlış anlaşıldığı veya geleneğin şekillendirdiği konulardan biriside erkeğe üstünlük tanıdığı ve kadını dövme hakkı verdiği öne sürülen ayetlerden nisa suresinin 34. Ayetidir.
Her devirde Nisa suresi 34. ayeti hakkında sürekli tartışmalar yapılmıştır. Ayetin meali şöyledir: “Allah’ın, (iki cinse) birbirinden farklı özellik ve lütuflar bahşetmesi ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınlar üzerinde kavvâm / kayyumdur. Saliha kadınlar Allah’a itaatkârdır; Allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. (Evlilik hukukuna) başkaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarından ayrılın ve onları darp edin. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.” (en-Nisâ 4/34). Bu ayette, kadınların “nüşûz” etmeleri ihtimali ortaya çıktığında öğüt vermek, yataklarında yalnız bırakmak ve “ وَاضْرِبُوھُنَّ ” sözcüğü ile ifade edilen “darp etmek” gibi tavsiyeler yapılmıştır. Bu ayetteki “ وَاضْرِبُوھُنَّ ” sözcüğüne ilk dönemlerden itibaren “o kadınları dövün” anlamı verilmiştir. Ancak bu anlam, Kur’an’ın ortaya koyduğu kesin bir anlam değildir.
Bu sonuca ulaşmayı sağlayan bir takım etkenler vardır ve bunlar; devrin genel anlayışı, kültürü ve kadın algısıyla alakalıdır. Yaşadığımız çevrede de şahit olduğumuz gibi, çokanlamlı bir kelime olan “darabe” kelimesine “dövmek” anlamının verilmesi uzun yıllar benimsenmiş; hatta özellikle kadınların pek çoğu bu anlama, kocalarından dayak yiyerek Allah’ın rızasını kazanacakları inancıyla hiç ses çıkarmamışlardır.
Bu tavrın benimsenmesinde ayetin başındaki “kavvâm” kelimesinin, yönetici ve idareci olarak algılanmasının böylece erkeklerin kadınlar üzerinde yönetici ve onların üstünde bir yerlerde kabul edilmesinin de etkisi olmuştur. Aslında erkeklerin kadınlara kavvâm olması cinsiyetle alakalı bir durum değil evin işlerini üstlenme ile / kayyum olma ile ilgili bir durumdur. Zira kavvâm kelimesi “görev alma, hizmet üstlenme” gibi anlamlara da gelmektedir. Dolayısıyla bu ifadenin “yönetici” anlamı öne çıkarılarak “erkeğin kadın üzerindeki hâkimiyeti” veya “kadının yönetilmeye namzet bir varlık” şeklinde algılanması cahiliye dönemindeki erkeğin sosyal konumu ve statüsü ile alakalıdır.
Burada erkek, cinsiyetinden dolayı değil statüsünden dolayı kavvâm olarak nitelendirilmiştir. Ayetteki “mallarından harcama yapmaları sebebiyle” ifadesi de bu durumu ortaya koymaktadır. Bu durum, kadının dövülmesinin mubahlığı da dâhil olmak üzere erkeğe pek çok ayrıcalık ve üstünlüğün ve özellikle günümüzde kadın da statü olarak erkekle aynı hatta bazı ailelerde daha öncelikli bir konuma gelmiştir. Böylece kavvâmlık tarifi de erkeği ifade eden bir kavram olmaktan çıkmış, evin işlerini ve geçimini sağlayan kişiyi tanımlayan bir kavram haline gelmiştir. Hâsılı erkeğin kadın üzerinde tahakküm edici bir varlık olarak algılanmasına müsait olan ve gerçek hayatta da buna benzer örneklerin çokça görülmesine zemin hazırlayan kavvâmlığın ailenin hizmetini üstlenen kişi olarak anlaşılması daha uygundur. Bu anlam, kavvâm olmanın verdiği statüyle, yöneticisi olduğu kadını dövme yetkisinin erkekte olduğu şeklindeki algının ortadan kalkmasına katkı sağlayacaktır.
*Bu yazı Siirt Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Tefsir Anabilim Dalı, Öğr. Üyesi Dr. Abdulkadir KARAKUŞ’un e-Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi/ Aralık-2019 Cilt:11 Sayı:3 de yayımlanan çokanlamlı kelimeler içeren ayetlerde bağlam ve anlam ilişkisi: nisâ suresi 34’üncü ayetin anlamı adlı makalesinden alıntılanmıştır.