Bugun...

Çalışırken Hayatı Iskalamak

 Tarih: 18-09-2024 15:39:00
Neşide BALLI

Günümüzde pek çoğumuzun ortak şikayeti, zamanın yetmemesi. Gün, 24 saat ama bu süre, bazen iş yükü ve sorumluluklar arasında eriyip gidiyor. Çalışma saatleri uzuyor, mesailer birbiri ardına ekleniyor ve hafta içi derken hafta sonu da hızla tükeniyor.

İşte o noktada insan ister istemez soruyor: Çalışırken hayatı ıskalıyor muyuz?

Her gün erkenden uyanıp işe gidiyoruz, toplantılar, projeler, e-postalar derken akşamı ediyoruz. Eve dönüp dinlenmeye fırsat bulamadan, ertesi günün telaşına hazırlanıyoruz. Belki bir fincan kahveyle günün stresini atmaya çalışırken farkına bile varmıyoruz; hayat hızla akıp geçiyor.

Peki ya hayatın bize sunduğu güzellikler? Bir çocuğun gülüşü, doğanın büyüleyici manzaraları, sevdiklerimizle geçirilen keyifli anlar… Bunların farkına varabiliyor muyuz? Yoksa hepsi, "sonra yaparım" dediğimiz işlerin gölgesinde mi kalıyor?

Dijital çağın hızına kapılmışken, çoğu zaman bu sorularla yüzleşmek zor oluyor. Hayatın en güzel anlarını iş, sorumluluklar ve gelecek kaygıları arasında ıskalayabiliyoruz. "Yapmam gereken daha çok şey var, dinlenmek için vaktim yok" diyoruz. Ama bir yandan da hep bir gün, her şeyin yoluna gireceği ve zaman bulabileceğimiz inancıyla yaşıyoruz. Oysa o "bir gün" hiç gelmeyebilir.

Zaman, geri dönüşü olmayan bir sermaye. Kaybettiğimiz parayı tekrar kazanabiliriz, kaçırdığımız fırsatları belki başka bir zaman değerlendirebiliriz. Ama zaman, geri getiremeyeceğimiz tek şeydir. Hayatın telaşı içinde unuttuğumuz bu gerçek, her geçen gün bizi biraz daha uzaklaştırıyor yaşamın özünden.

İş elbette önemlidir, geçimimizi sağlamak, sorumluluklarımızı yerine getirmek zorundayız. Ancak hayat sadece işten ibaret değil. Çalışmak önemli ama daha önemlisi, yaşamı da işin bir parçası haline getirebilmek.

Hayat, küçük anlarda saklı. Bir çiçeğin kokusu, sabah erken saatte atılan bir yürüyüş, sevdiklerimizle edilen bir sohbet... Tüm bunlar, hayatın ta kendisi. Anı yaşamak belki en büyük lüksümüz. Bu anları kaçırmadan, her şeyin içinden biraz keyif alarak geçebilmek ise başarılması gereken en büyük iş.

Kariyer basamaklarını hızla tırmanırken, başarıya odaklanırken bazen fark etmeden kaybettiğimiz şeyler olabilir. Ancak unutmamak gerek: Hayat, işin dışında da devam ediyor. Çalışmayı hayatın tek amacı haline getirmeden, zaman zaman durup çevremize bakmak, nefes almak, hayatta sadece "yetişmemiz gereken" işler olmadığını hatırlamak gerekiyor.

Belki de yapmamız gereken, hayatı ve işi dengede tutmanın yollarını aramak. Çalışırken üretken, dinlenirken huzurlu olmayı öğrenmek. Bu dengeyi kurmak, hem daha verimli çalışmamızı sağlayacak hem de hayatı daha dolu dolu yaşamamıza olanak verecek. Çünkü işten daha değerli olan, yaşadığımız anlar, sevdiklerimiz ve iç huzurumuz.

Sonuç olarak, hayatı ıskalamadan çalışmanın yollarını bulmak, modern çağın en önemli gerekliliklerinden biri haline geliyor. Unutmayalım, başarı sadece işte değil, hayatta da dengeli bir şekilde ilerlemekle elde edilir.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI