Dünyanın dört bir yanında su kıtlığı alarmı verilirken, ne yazık ki bizler hâlâ suyu hoyratça kullanmaya devam ediyoruz. Kuraklık, iklim değişikliği ve bilinçsiz su tüketimi, temiz su kaynaklarımızı hızla tükenme noktasına getiriyor. Bugün bazı ülkelerde insanlar içecek su bulamazken, biz muslukları açık unutuyor, arabalarımızı tonlarca su harcayarak yıkıyor ve bahçelerimizi gelişigüzel suluyoruz. Peki, suyun kıymetini anlamak için daha ne kadar bekleyeceğiz?
Dünya nüfusunun hızla artması, sanayileşme ve küresel ısınma, su kaynaklarını giderek azaltıyor. Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 2 milyar insan temiz suya erişimde zorluk çekiyor. Bazı Afrika ve Asya ülkelerinde insanlar kilometrelerce yol yürüyerek su taşıyor.
Türkiye de bu krizden muaf değil. Özellikle son yıllarda yağış miktarındaki azalma, barajlardaki doluluk oranlarının düşmesi ve bilinçsiz su tüketimi, ülkemizin su fakiri olma yolunda ilerlediğini gösteriyor. Uzmanlara göre Türkiye’de kişi başına düşen su miktarı 2030 yılına kadar kritik seviyeye inebilir. Antalya gibi yaz aylarında nüfusu katlanan turizm şehirleri için bu risk daha da büyük.
Su israfı konusunda en büyük hatayı evlerimizde yapıyoruz. Küçük gibi görünen ihmaller, büyük kayıplara neden oluyor:
Muslukları boşa akıtmak: Ellerimizi yıkarken veya diş fırçalarken musluğu açık bırakmak, yılda tonlarca su kaybına yol açıyor.
Arabaları hortumla yıkamak: Bir hortumla araba yıkamak, yaklaşık 500 litre suyun boşa gitmesine neden oluyor.
Bahçe ve yeşil alan sulamada bilinçsiz tüketim: Güneşin en tepede olduğu saatlerde yapılan sulama, suyun buharlaşmasına sebep oluyor ve verim alınamıyor.
Su kaçaklarını umursamamak: Damlayan bir musluk yılda binlerce litre suyun israfına yol açıyor.
Su israfını önlemek için küçük ama etkili adımlar atabiliriz:
Muslukları gereksiz yere açık bırakmamak.
Çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolmadan çalıştırmamak.
Araba yıkamada hortum yerine kova kullanmak.
Yağmur suyunu toplayarak bahçe sulamada değerlendirmek.
Damlatan muslukları tamir ettirmek.
Unutmayalım ki su, en büyük hazinemizdir ve onu korumak hepimizin sorumluluğudur. Bugün tasarruf etmezsek, yarın su bulamamak kaçınılmaz olacak. Şimdi bilinçlenme ve harekete geçme zamanı!