Bugun...

Kadınların Bitmeyen Mücadelesi

 Tarih: 08-03-2025 11:38:00
Neşide BALLI

Her yıl 8 Mart’ta, Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz. Ancak bu özel gün, yalnızca çiçekler dağıtılan, sosyal medyada birkaç güzel sözle geçiştirilen bir gün olmamalı. 8 Mart, kadınların eşitlik, özgürlük ve insanca yaşama hakkı için verdikleri mücadelenin simgesidir.

Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, Türkiye’de de kadınlar, eğitimden çalışma hayatına, toplumsal hayattan aile yaşantısına kadar pek çok alanda büyük zorluklarla karşılaşıyor. Ne yazık ki, kadınların mücadelesi sadece ekonomik ve sosyal haklarla sınırlı değil; en temel hak olan yaşam hakkı bile tehdit altında.

Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet, maalesef toplumumuzun en büyük yaralarından biri olmaya devam ediyor. Kimi zaman en yakınları tarafından, kimi zaman sokakta, iş yerinde ya da kamusal alanlarda kadınlar, şiddetin farklı türleriyle karşı karşıya kalıyor. Fiziksel, psikolojik, ekonomik ve dijital şiddet, kadınların hayatını zorlaştırıyor.

Eğitim hakkına erişemeyen, iş hayatında ikinci planda bırakılan, eşit işe eşit ücret alamayan, kariyer hedefleri “kadın olduğu için” engellenen binlerce kadın var. Aile içi rollerin getirdiği yüklerin çoğu hâlâ kadınların omuzlarına yüklenirken, aynı zamanda profesyonel hayatta başarılı olmaları bekleniyor. Kadınlar hem evde, hem işte, hem de toplum içinde görünmeyen bir emeğin karşılığını alamadan çalışıyor.

Kadınların haklarını savunmak, sadece kadınların değil, tüm toplumun meselesidir. Çünkü kadınların eğitim alması, ekonomik bağımsızlık kazanması ve şiddetten korunması, sadece bireysel değil, toplumsal bir kazanımdır. Kadınların güçlü olduğu toplumlar, refah düzeyi daha yüksek, daha adil ve daha gelişmiş toplumlardır.

Peki, ne yapmalıyız?

Kadınların eğitime erişimini artırmalıyız. Bir kız çocuğunun eğitim alması, onun hayatını değiştirmekle kalmaz, geleceğin de değişmesini sağlar.

Kadınların iş hayatında daha fazla yer almasını desteklemeliyiz. Eşit işe eşit ücret prensibini benimsemeli, kadın girişimciliğini teşvik etmeliyiz.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede daha kararlı olmalıyız. Yasal düzenlemelerin uygulanmasını sağlamalı, kadınları koruyan mekanizmaları güçlendirmeliyiz.

Toplumsal cinsiyet rollerini sorgulamalı, eşitliği içselleştirmeliyiz. Kadın ve erkeğin eşit olduğu bir toplumu çocuklarımıza öğretmeliyiz.

 

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, yalnızca bir kutlama değil, bir farkındalık günü olmalıdır. Kadınların haklarını, maruz kaldıkları zorlukları ve mücadelelerini sadece bugün değil, her gün hatırlamalıyız.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI