Bugun...

KİRALAR BELİMİZİ BÜKÜYOR

 Tarih: 16-01-2025 10:36:00
Neşide BALLI

Asgari ücretin 22 bin lira olarak açıklanması, ilk bakışta çalışanlar için bir rahatlama gibi görülse de, yaşanan ekonomik gerçekler bu artışın etkilerini sömürmekte gecikmedi. Ev kiralarının fırlaması, pazar ve market fiyatlarındaki artışla birlikte, çalışanların cebine giren artışın hızla buharlaşması, geçim zorluğunu yeniden gündemin ilk sırasına taşıyor.

Asgari ücret artırılmadan önce dahi ülkede barınma krizi derinleşiyordu. Antalya gibi turizm merkezlerinde ev kiraları zaten astronomik seviyelere ulaşmıştı. Asgari ücretin 22 bin lira olmasıyla birlikte mal sahiplerinin kiralara yaptığı zamlar şok etkisi yarattı. Artık çoğu çalışan maaşının yarısından fazlasını kiraya ayırmak zorunda. Bu durum, bireyleri temel yaşam standartlarından ödün vermeye zorluyor.

Gıda fiyatlarındaki artış, yükselen kiralar kadar çarpıcı. Markete veya pazara giden herkes, özellikle temel gıda ürünlerinde fiyatların neredeyse haftadan haftaya arttığına tanık oluyor. Domates, ekmek, yumurta gibi temel gıdaların fiyatları asgari ücret artışına paralel bir şekilde yükseldi ve bu durum çalışanların alım gücünü hızla düşürdü.

Asgari ücret artışının öncelikli hedefi çalışanların refah seviyesini yükseltmek olmalıydı. Ancak kontrolsüz kiralar ve gıda fiyatları, bu hedefi gerçekleştirmek bir yana, çalışanları daha zor durumda bırakıyor. Özellikle özel sektörde işverenlerin artan maaş maliyetlerini ürün veya hizmet fiyatlarına yansıtması, zincirleme bir enflasyon etkisi yaratıyor.

Kiralarda kontrolsüz artışı önlemek için etkin bir denetim mekanizması ve kira artışına yasal sınır getirilmesi gerekiyor.

Asgari ücret artışını anlamlı kılmak için temel gıda ve barınma maliyetlerini düşürecek uzun vadeli ekonomik politikalar geliştirilmelidir.

Düşük gelir grubundaki bireyler için özel vergi indirimleri sağlanabilir. Gıda ürünlerindeki KDV oranlarının düşürülmesi, tüketicilere nefes alacak alan açabilir.

İşleyen bir yasal altyapı ile kiracıların hakları daha iyi korunmalı; örneğin, ani tahliye tehdidine karşı daha etkin yasal güvence sağlanmalıdır.

Asgari ücret artışı, toplumun refah seviyesini artırmak için atılan bir adım olmalıydı. Ancak yaşanan ekonomik sıkıntılar, bu artışın gerçek anlamda hissedilmesini engelliyor. Sorunun kökten çözümü için kapsamlı ekonomik reformlar ve denetim mekanizmalarına ihtiyacımız var. Geçim derdi, sadece bireysel bir sorun değil; toplumsal huzur ve istikrarın en temel ögelerinden biridir.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI