Bugun...

Alıyoruz, Alıyoruz, Yetmiyor!

 Tarih: 09-02-2025 12:28:00
Neşide BALLI

Eskiden ihtiyaçlarımız doğrultusunda alışveriş yaparken, şimdi canımız sıkıldıkça, indirim gördükçe, reklamlara kanıp her yeni ürünü almak istiyoruz. Tüketim toplumu olduk, hem de tam anlamıyla! Daha fazla eşya, daha fazla kıyafet, daha yeni telefonlar, en son model arabalar… Ama gerçekten ihtiyacımız var mı, yoksa sadece satın alma dürtüsüne mi kapılıyoruz?

Tüketim çılgınlığının en büyük nedenlerinden biri, etrafımızı saran reklam bombardımanı. Her yerde "bunu almazsan eksik kalırsın" mesajı veriliyor. Telefonumuzdaki uygulamalardan, izlediğimiz dizilere kadar her şey bizi yeni bir şeyler satın almaya itiyor. Markalar, psikolojimizi öyle iyi çözdüler ki, bize aslında ihtiyacımız olmayan şeyleri "olmazsa olmaz" gibi sunuyorlar.

Bir düşünelim: Geçen yıl aldığımız telefon hâlâ çalışıyor ama yenisi çıkınca eskisi bir anda "modası geçmiş" oluyor. Gardırobumuz dolup taşıyor ama yine de "giyecek hiçbir şeyimiz yokmuş" gibi hissediyoruz. İşte modern dünyanın tüketim tuzağı tam da burada devreye giriyor.

Tüketim toplumu olmanın en tehlikeli yanı, satın almanın bize mutluluk getireceğine inanmamız. "Bir şeyler alırsam daha iyi hissedeceğim" düşüncesiyle alışveriş yapıyoruz ama o mutluluk kısa sürede kayboluyor. Sonra yeniden bir şeyler almaya başlıyoruz. Böylece kısır bir döngü içinde kayboluyoruz.

Oysa kalıcı mutluluk, sahip olduklarımızla yetinmeyi öğrenmekten ve gerçekten değer verdiğimiz şeylere odaklanmaktan geçiyor. Parayla satın alınamayan şeyler – güzel bir sohbet, sevdiklerimizle geçirilen zaman, doğada yapılan bir yürüyüş – gerçek huzuru sağlıyor.

Bu çılgınlıktan kurtulmak mümkün mü? Elbette! Ama önce farkında olmamız gerekiyor. Tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirip şu soruları sormalıyız:

            •          Bunu gerçekten ihtiyacım olduğu için mi alıyorum, yoksa anlık bir dürtüyle mi?

            •          Bu ürünü almadan önce evde benzer bir şey var mı?

            •          Uzun vadede bana gerçekten fayda sağlayacak mı?

            •          Bu ürünü almak yerine, o parayı daha anlamlı bir şeye harcayabilir miyim?

Ayrıca, ikinci el alışveriş yapmak, gereksiz harcamaları kısmak ve az ama kaliteli tüketmek de iyi bir başlangıç olabilir.

Sonuç olarak, tüketim bizim hizmetimizde olmalı, biz onun kölesi olmamalıyız. Daha az tüketmek, daha bilinçli yaşamak ve sahip olduklarımızın kıymetini bilmek, hem bizi hem de dünyayı daha iyi bir hale getirecektir. Unutmayalım: Gerçek zenginlik, sahip olduklarımızda değil, onların değerini bilmemizde gizlidir.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI