Türkiye ekonomisinin bel kemiği olan esnaf ve sanatkârlar, ekonomik dalgalanmalarda en çok etkilenen kesimlerin başında gelir. Pandemi süreci, artan maliyetler ve değişen piyasa dinamikleri gibi faktörler, esnafın ayakta kalmasını her zamankinden daha zor bir hale getirdi. Ancak, Esnaf ve Kefalet Kooperatifleri'nin sunduğu krediler, bu zorlu süreçte esnafın nefes almasını sağlayan en önemli araçlardan biri oldu.
Esnaf ve Kefalet Kooperatifleri, esnaf ve sanatkârların finansman ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulmuş kurumlardır. Bu kooperatifler, esnafa düşük faiz oranlarıyla kredi sunarak sermaye erişimini kolaylaştırır. Esnafın iş yerini genişletmesi, mal alımı yapması, borçlarını kapatması veya işletmesini dönüştürmesi için bu krediler adeta bir kurtarıcıdır.
Bugün birçok esnaf, piyasa koşulları nedeniyle bankalardan kredi almakta zorlanıyor. Yüksek faiz oranları, teminat sorunları ve uzun süreçler, esnafın bankalardan uzak durmasına neden oluyor. Ancak Esnaf ve Kefalet Kooperatifleri, daha düşük faiz oranları ve esnek ödeme planlarıyla bu boşluğu dolduruyor.
Örneğin, pandeminin etkilerini hâlâ hissettiğimiz bu dönemde, birçok esnaf bu krediler sayesinde iş yerini kapatmaktan kurtuldu. Üretim yapan esnaf, malzeme temin edebildi; hizmet sektörü ise müşterilerine daha iyi hizmet sunabilmek için gerekli altyapı yatırımlarını yapabildi.
Esnaf ve Kefalet Kooperatif kredileri genellikle “can suyu” olarak adlandırılır. Ancak bu krediler yalnızca bir krizden çıkış yolu değil, aynı zamanda bir yatırım aracı olarak da değerlendirilmeli. Bugün esnafa sağlanan destek, uzun vadede ülke ekonomisinin güçlenmesine katkı sağlar. Çünkü güçlü bir esnaf, güçlü bir piyasanın temel taşıdır.
Elbette bu kredilerin esnafa daha etkili bir şekilde ulaşabilmesi için bazı adımların atılması gerekiyor:
Artan enflasyon ve maliyetler nedeniyle mevcut kredi limitleri yetersiz kalabiliyor. Limitlerin artırılması, esnafın daha büyük yatırımlar yapmasına olanak tanıyabilir.
Başvuru süreçlerinin daha hızlı ve bürokratik engellerden arındırılmış hale getirilmesi gerekiyor.
Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde esnafın geri ödeme planlarında daha fazla esneklik sağlanmalı.
Unutmamak gerekir ki, esnaf yalnızca kendi işini değil, aynı zamanda bölgesel ekonomiyi de ayakta tutar. Mahalle bakkalı, terzi, kuaför ya da kahvehane, bir yandan toplumun sosyal yapısına katkı sağlarken diğer yandan ekonominin çarklarını döndürür. Bu nedenle esnafa verilen her destek, aslında topluma ve ülkenin geleceğine yapılan bir yatırımdır.
Esnaf ve Kefalet Kooperatifleri'nin sağladığı krediler, bugün milyonlarca esnaf için adeta bir can simidi görevi görüyor. Ancak bu desteklerin sürdürülebilir ve daha etkili hale getirilmesi, esnafın krizlere karşı daha dayanıklı olmasını sağlayacaktır. Esnaf ayakta kalırsa, ekonomi de güçlü kalır. Bu nedenle, esnafa yönelik her yatırım, ülkenin ekonomik ve sosyal geleceğine yapılan bir yatırımdır.