Bugun...

Güneşin ve Tarihin Başkenti: Antalya

 Tarih: 18-04-2025 10:16:00  -   Güncelleme: 18-04-2025 10:21:00
Neşide BALLI

Akdeniz’in sıcak rüzgarları yüzünüze vurduğunda, o tuzlu havanın taşıdığı binlerce yıllık geçmişi hissedebiliyor musunuz? Antalya, yalnızca güneşin, denizin ve portakal çiçeklerinin şehri değil; aynı zamanda tarihin sayfalarında altın harflerle yer alan bir medeniyetler beşiği.

 

Bu toprakların hikâyesi öyle dün başlamadı. Milattan önce 2. yüzyılda Bergama Kralı II. Attalos’un emriyle kurulan bu şehir, “cennet gibi bir yer bulun” talimatıyla seçilmişti. Kralın aradığı cennet, onun adını taşıyan “Attaleia” olmuştu. Zamanla adı evrilmiş, ama özünden bir şey kaybetmemiştir: Güzellik.

 

Antalya’nın daracık taş sokaklarında yürürken bir Roma tiyatrosuna, bir Bizans kilisesine, bir Selçuklu hanına veya Osmanlı konaklarına rastlamanız işten bile değil. Her dönemin izi bir mozaik gibi şehirde duruyor. Hele ki Kaleiçi… Sanki zaman burada durmuş da, geçmişle bugünü aynı çerçevede fotoğraflıyor. Yivli Minare, Hadrian Kapısı, Aspendos Antik Tiyatrosu… Bunlar sadece birkaçı. Aspendos’ta yankılanan bir sesteki netlik, Roma mühendisliğinin bugünkü akustiği bile şaşırtacak seviyede olduğunu gösteriyor.

 

Binlerce yıl önce yapılan bu eserler, hâlâ ayakta. Hem de sadece taş olarak değil, bir hafıza olarak. Antalya’nın tarihini anlatmak, sadece geçmişe bir yolculuk değil; aynı zamanda bu toprakların kültürel zenginliğini anlamak demek. Likyalılar, Pamfilyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar… Her biri bir tuğla koymuş Antalya’nın tarihine. Her biri ayrı bir renk, ayrı bir ses olmuş.

 

Bugün Antalya, dünyadan milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Ama burada yapılacak en güzel şey, bir an durmak ve çevreye kulak vermek. Belki bir antik taşın üzerinden geçen rüzgârda, binlerce yıl öncenin hikâyesini duyarsınız. Belki bir liman fenerinde eski bir denizcinin hayalini… Antalya sadece bir şehir değil. O, zamanın tanığı, medeniyetin aynası, tarihle bugünü kucaklayan bir kültür mozaiği. Ve bizler, bu hikâyeyi yaşarken belki de yeni bir sayfa yazıyoruz.

 

Bugün Antalya, bir yanda 2.000 yıllık amfitiyatrosunda konser verilen, diğer yanda beş yıldızlı otellerde dünya mutfağının servis edildiği eşsiz bir şehir. Hem geçmişin izlerini taşıyor hem geleceğe yürüyor.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI